Belkiırmağında örneğin, “yaşam tiksintisi” [2] duyanlar, yaşamdan uzak kalmak isteyenler bulunur. “Belki” bir kenosis’dir. [3] Boşluk açmaktır; alışılagelen pılı pırtı bakışları, düşünceleri bir kenara iterek, yeni bir anlama alanı, yaşam alanı [4] açmak.”Ayaklarım nereye basıyorsa baba yurdu oradadır Ayrıcaruşur taşı, aloe vera özü, lavanta özü veya keçi sütü sabun formları da Trendyol farkıyla sizlere sunulur. Dolayısıyla Ruşur taşı nerede bulunur sorusuna yanıt arayan kullanıcılar, aradıkları cevabı Trendyol’da bulurlar. Blog| Aktarciniz.com | %100 Doğal Şifalı Ürünler ve Bitkiler. Aktar, Baharat, Kuruyemiş, Bakliyat, Kozmetik, Tatlı, İçecek, Bitkisel ve Yöresel Ürün Onlinemut zeytini, mut zeytinyağı çeşitleri ve doğal ürünler satış mağazası. En doğal ürünleri en uygun fiyatlara satın alabilirsiniz. Şimdi Sipariş verin kapınıza gelsin. KullanımAlanları : Bütün yapıların dış cephe yüzeylerinde, kolon ve kirişlerde, kaba ve ince sıva, tuğla, bims, gazbeton vb. yüzeylere uygulanır ve mükemmel yalıtım sağlar. Yüzey Hazırlama : Uygulanacak zeminde uygulamayı engelleyecek pürüzler giderilmeli, kabarmış olan boya, kireç ya da varsa yağ gibi kalıntılar qPox96. Antalya'da, turizmi bırakıp, 12 yıl önce eşek çiftliği kuran Mehmet Ali Yalçın, litresi 100 liradan eşek sütü satıyor. Günde bir eşekten yarım litreye yakın süt alabildiklerini belirten Yalçın, "Eşek doymaz, sürekli yem versen sürekli yer. Masrafı çok" • 03 Mayıs 2020 - 1626 • Son Güncelleme 03 Mayıs 2020 - 1755DHA • 03 Mayıs 2020 - 1626 • Son Güncelleme 03 Mayıs 2020 - 17551Antalya'da, 16 yıl önce turizm sektöründe deve ve eşeklerle küçük geziler düzenleyen Mehmet Ali Yalçın, 'Eşek sütü yok mu?' sorularının artması üzerine 4 eşek satın aldı. Birkaç yıl bu 4 eşekten elde ettiği sütleri satan Yalçın, talebe yetişemeyince turizmi bırakıp, 2008 yılında Varsak bölgesinde eşek çiftliği 50'si yavru yaklaşık 300 eşekten günde ortalama 150 litreye yakın süt alan Yalçın, astım, kronik bronşit, kanser, siroz, ateş düşürücü, balgam sökme gibi birçok hastalığa iyi geldiğine inanılan eşek sütünün litresini, ilk günkü gibi yine 100 liradan satıyor. Antalya'nın ardından İstanbul ve Ankara'da çiftlik kurduğunu söyleyen Yalçın, Türkiye'nin dört bir yanından gelen siparişlere yetişmeye çalıştığını Ali Yalçın, turizmle uğraşırken gelen talep üzerine eşek çiftliği kurduğunu ve süt üretimine başladığını yılında 4 eşekle süt üretimine amatör olarak başladığını kaydeden Yalçın, "İlk zamanlar bu sütün nelere iyi geldiğini bilmiyordum. Kimisi astım, boğmaca, bronşit, bademcik rahatsızlığına iyi geldiğini söyledi. Son dönemde ise kanser hastalarının yakınları gelmeye başladı. Talep arttıkça işler büyüdü ve çiftliğe dönüştü. Eş dosta da eşek sütü veriyorum. Bir yakınım da KOAH hastası olmuştu, eşek sütüyle yendi" EŞEKTEN GÜNDE YARIM LİTRE SÜT 3 bin metrekare alanda bulunan eşeklerden 50'sinin sağılır durumda olduğunu dile getiren Yalçın, "50 de yavrumuz var. Günlük bir eşekten yarım litreye yakın süt alabiliyoruz. Eşek doymak nedir bilmez, sürekli yem versen sürekli yer. Masrafı çok yüksek. İşe başladığımızdan bu yana fiyat 100 lira. Halen aynı fiyattayız. Gelenler zaten hasta kişiler, nasıl zam yapayım. 'Allah rızası için' diyorlar, dayanamıyorum" diye yaşayan 25 yıllık astım hastası Beyan Kartal, uzun yıllar hastalığı nedeniyle ilaç tedavisi gördüğünü yıl önce hastalığının KOAH'a çevirdiğini anlatan Kartal, yakınları sayesinde eşek sütüyle tanıştığını, 2 aydır da günde 3 çay bardağı eşek sütü içtiğini EŞEK SÜTÜ İLE ATLATTI Eşek sütü içmeye başlamasının ardından nefes darlığının ve sıkışmalarının kaybolduğunu, şimdilerde ise sadece kuru öksürük kaldığını belirten Kartal, "Doktoruma muayene oldum. Akciğerlerimin temizlendiğini söyledi. Çok şaşırdım. Hastalığım için artık hiç ilaç kullanmıyorum. Günde 3 çay bardağı eşek sütü içmeye devam ediyorum" yaşayan Gülşah Baykal da her sabah bir bardak inek sütü içmeye gayret ettiğini söyledi. Eşek sütünü ve eşek çiftliklerini duyduğunu anlatan Baykal, "Akciğer hastalıklarına ve bazı kanser türlerine iyi geldiğini duymuştum. Eşek sütünü içmem sanırım. Koktuğunu düşünüyorum. İnek sütü dışında süt tüketmem" diye öğrencisi Şükran Teymur ise "2- 3 günde bir çay bardağı inek sütü içiyorum. Eşek sütünü daha önce duymadım, fakat litresi 100 TL ise sanırım faydalı bir süt" süt tüketen birisi olduğunu söyleyen Emre Gündoğdu da "Haftada 2- 3 defa içiyorum. Eşek sütünü duydum ama denemedim" diye konuştu. İzmir Eşek Sütü Nerede Bulunur İzmir'de Eşek Çiftliği Nerede? UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hücre Kültürü ve Genetik Toksikoloji Laboratuvarı Yöneticisi Prof. Dr. Tolga Çavaş, Işıklar Askeri Hava Lisesinden Hava Öğretmen Üsteğmen Çetin Akca'nın yaklaşık 1,5 yıl önce yüksek lisans eğitimi sırasında kendilerine gelerek, toplum arasında eşek sütünün kansere karşı iyi geldiği yönündeki bilgileri aktardığını ve bu konuda çalışma yapmak istediğini ilettiğini söyledi. Bunun üzerine Akca'nın yanı sıra laboratuvarda görevli Prof. Dr. Nilüfer Çinkılıç, Dr. Özgür Vatan, Dr. Dilek Yılmaz ve yüksek lisans öğrencisi Huzeyfe Huriyet ile çalışma başlattıklarını belirten Çavaş, "İyi bir planlama yaparak ilk etapta eşek sütünün kanser tedavisinde faydalı olup olmadığını hücreler üzerinde denedik. Güzel sonuçlar aldık. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Kleopatra zamanından beri faydaları bilinen eşek sütünün kolon kanseri gibi birçok kanser ve hastalık türünün tedavi sürecinde oldukça hızlandırıcı etkisi olduğu belirtildi. Anne sütüne en yakın süt olduğu bilimsel olarak kanıtlanan eşek sütü alerjik, sindirim, kalp ve damar sistemi hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Eşek sütünün astım ve bronşit hastalığının tedavisinde çok faydalı olduğu ayrıca kolon kanserinin tedavi sürecinde tedaviyi hızlandırıcı etkisi olduğu belirtiliyor. Sütün sedef ve siroza gibi hastalıklarının tedavi sürecinde de olumlu etkisi olduğu ifade ediliyor. Eşek sütü KOAH Hastalığına İyi gelir mi? Koah’ın birinci sebebi tütün ve tütün mamullerinin kullanımıdır. Tütün ve mamulleri kullanmış olan insanların %25’i bu hastalığa yakalanmaktadır. Eğer kişi hayatı boyunca tütün kullanmışsa bu hastalığa yakalanma oranı %50 dir. Koah’ın b,r diğer önemli sebebi hava kirliliğidir. Yaşadığımız yerleşim yerinde kömür, odun, tezek gibi biyolojik yakıtlar kullanılıyorsa bu yakıtlar havanın kalitesini düşürmektedir. Ayrıca çalışma ortamlarındanki kimyasal gazlar, toz ve duman da koah hastalığına yakalanma riskimizi arttırmaktadır. MÖ 400 yıllarında yaşamış olan Hipokrat, eşek sütünün özellikle üst solunum yolu rahatsızlıklarındaki olumlu etkilerinden bahsetmiştir. Eşek sütü içeriğindeki enzimler sayesinde Antienflamatuar denilen iltihaplanma karşıtı özellik taşımaktadır. Aynı zamanda içeriğindeki, anne sütü ve eşek sütüne has yoğunluktaki Lizozim enzimleri sayesinde güçlü bir anti bakteriyeldir. Bu özellikleriyle bir iltihaplanma sorunu olan Koah’ın tedavisinde eşek sütünün faydalı olduğu bilinmektedir. Ayrıca eşek sütünün damar sertliğini giderici ve damar yollarını açıcı etkisi hastalığın tedavisinde olumlu katkı sağlamaktadır. Koah teşhisinden sonraki ilk adım olarak; içiliyorsa sigarayı bırakmak, bulunulan ortamdaki gaz, toz ve duman engellenmelidir. Düzenli olarak egzersizler yaparak nefes açılmaya çalışılmalıdır. Bu noktada, akciğerinizdeki iltihaplanmanın ilerlemesini önlemek, rahat nefes almak, kalp ve damak tıkanıklıklarının önüne geçmek için düzenli olarak eşek sütü içmek faydalı olacaktır. KOAH HASTALARI EŞEK SÜTÜNÜ NASIL İÇMELİ? Her sabah aç karnına 100 ml, her gece yatmadan önce 150 ml, çiğ olarak içilen eşek sütü, birkaç haftada koah hastalarının nefes alışlarında fark edilir bir rahatlama sağlamaktadır. Eşek sütünün yağ oranının düşük olması sütün kokusuz ve rahat içilebilir olmasını sağlamaktadır. Şişkinliğe, hazım problemlerine ve bağırsak sorunları yaşanmamaktadır. İzmir’de hayat rakı, roka, balık lezzetinde, Körfez’den saçınızı okşayan imbat rüzgârı tazeliğinde geçer. Burası her adımda başınızı döndürecek, gezmelere doyamayacağınız bir şehirdir. Yaşaması da, tatil için bulunması da ayrı keyiflidir. Şehir güzeldir çünkü Körfez’e mücevher gibi dizilen semtleri güzeldir. İzmir’in güzel semtlerini sizin için derledik. 35 ½ efsanesi KarşıyakaEzeli Göztepe-Karşıyaka rekabetinin taraflarından birini barındıran Karşıyaka Çarşısı, sağlı sollu mağazaları, midye, kokoreç, döner, turşu suyu gibi sokak lezzetleri ile günümüzde her köşede bitiveren AVM’lere meydan okur. Karşıyaka’nın sahilinden Bostanlı’ya ve Mavişehir’e kadar faytonla turlayabilir, kafe, bar ve restoranlarda, İzmir manzarasının tadını çıkarabilirisiniz. “Nerelisin?” sorusuna “İzmirliyim”den önce “Karşıyakalıyım” diyen, plakalarını 35 ½ ibaresiyle süsleyenlerin semtine uğramadan dönmeyin. Üniversitelilerin semti BornovaBurası Ege Üniversitesi’nin kampüsünden ötürü, üniversitelilerin semti olarak bilinir. Sokakları denize çıkmasa da Levanten köşkleri ile meşhur semtte, tarihi 1800’lere varan, bahçeli, iki katlı Rum evleri gözünüzü okşar. Türkiye'deki ilk futbol maçı 1890’da İzmir'e gelen İngiliz denizcilerle İzmirli gençler arasında burada yapılmıştır. Özellikle köy kahvaltısı ile ünlü, semtin yeşil yüzü Çiçekliköy ve Yakaköy buraya çok yakındır. Ayrıca civarda eğlenmek için 100’den fazla bar, restoran ve gece kulübünün bulunduğu Küçük Park, Meydan ya da Süvari Caddesi her daim gençliğin ritmini yakalar. Kadim semt BayraklıGörsel Ahmet Semen - PanoramioAnadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Smyrna’yı barındıran bu semt, şehrin tarihi açısından özel bir konuma sahiptir. Çünkü İzmir’in ev sahipleri, şehri ilk kuranlar burada yaşamıştır. Karşıyaka ile Bornova arasında kalan bu semt muhteşem körfez manzarasıyla öne çıkar. Bir rivayete göre adını kıyılara gelip bayrak açarak denizci toplayan korsanların bu ritüelinden alan ilçe, Sevgi Yolu adı verilen geniş çarşısı ile ünlüdür. Sağlı sollu dükkânların sıralandığı çarşı gece-gündüz cıvıl cıvıldır. Gece hayatının kalbi burada atıyor AlsancakGünün her saati kalabalık olsa da, İzmir’de gece hayatının kalbi burada atar. İzmirlilerin meşhur buluşma mekânı Sevinç Pastanesi’nden devam edip Kıbrıs Şehitleri Caddesi’ne geçince, iki yanda dar sokaklar başlar. Bir ucu Kordon’a açılan bu sokaklarda saçaklı, cumbalı tarihi Rum evleri arasında dolaşabilir, kafelerde veya barlarda oturabilirsiniz. Civardaki meyhaneler de Alsancak’ın tadını çıkarmak için iyi bir alternatiftir. Gazi Kadınlar Sokağı, Muzaffer İzgü Sokak gibi dans edebileceğiniz mekanlarla dolu semtte, gece hayatından yorgun düşenler için pideci, çorbacı, kokoreççi, boyoz-yumurtacı gibi sokak lezzetleri imdada yetişir. Yıl boyunca çeşitli fuarlara ev sahipliği yapan Kültür Park, namıdiğer İzmir Fuarı da buradadır. Geçmişte özellikle fuar döneminde gazinolarıyla meşhur olan mekân, önemli fuar zamanları hariç sergi salonları, kültür merkezi, tiyatro, hayvanat bahçesi, spor salonları ve devasa yeşil alanı ile öne çıkar. Sahildeki gerdanlık KordonAlsancak, Pasaport ve Konak arasında, sahilde sıra sıra palmiye ağaçları ve çimlerle bezeli Kordonboyu, İzmir’in en keyifli noktalarındandır. Dilerseniz yan yana dizilmiş kafe, bar ve restoranlarda güneşin batışını izleyebilir dilerseniz yiyecek içeceklerinizi alıp çimlere uzanabilirsiniz. Deniz kıyısında uzun bir yürüyüş yapmak veya belediyenin size sunduğu imkânlar sayesinde, bisiklet kiralayıp pedala basmak da seçenekler arasında yer alır. Hangisini seçerseniz seçin, Kordon’da rüzgar hafifçe yüzünüzü yalarken deniz kokusunu içinize çekin. İzmir’in kesişim kümesi KonakGörsel Yavuz PekerKonak Meydanı, İzmir’in en bilinen simgesi Saat Kulesi’ni göğsünde saklar. Mimar Raymond Charles Péré 2. Abdülhamit’in tahta çıkmasının 25. yılı şerefine, 1901’de Sadrazam Mehmet Sait Paşa’nın isteği üzerine yapmıştır. Saat kurulduğu günden bu yana, sadece 1974’teki İzmir depreminde durmuştur. İzmir’in can damarlarının kesişme noktası Konak, Hükümet Konağı, Konak Camisi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ev sahipliği yapar. Bir zamanlar meydanda bulunan ve 1955’te yıkılan Sarı Kışla’dan geriye ise bugün sadece anıt şeklinde dikilen hitapnamesi kalmıştır. Alışveriş zamanı KemeraltıKonak Saat Kulesi’nin yanı başındaki Kemeraltı, İzmir’in en eski alışveriş merkezidir. Geçmişte, İzmir Limanı sayesinde de ticaretin döndüğü bölge, her daim doğal bir keşmekeşin ev sahibidir. Burada çeyizciler, aktarlar ve aklınıza gelebilecek her şeyin satıldığı mağazalar bir aradadır. Çarşının göbeğindeki Kızlarağası Hanı, Osmanlı’da tüccarların ve yüklü develerinin kaldığı bir bedestendir. 271 yaşındaki bu handa bugün, otantik giysiler ve hediyelik eşya satan dükkânlar yer alır. Kemeraltı’nda dönercilerin, köftecilerin, turşucuların arasından geçerek, burada yapılan bol köpüklü Türk kahvesinin tadına muhakkak bakın. Deniz, mehtap ve Asansör KarataşGeçmişte Musevilerin yoğun olarak yaşadığı semti, 1950’lerde popüler şarkıcı ve oyuncu Dario Moreno’nun Deniz ve Mehtap şarkısını mırıldanarak gezebilirsiniz. Çünkü birazdan onun adı verilen şirin bir çıkmaz sokaktan tarihi Asansör’e ulaşacaksınız. Biri, diğerinden 58 metre yüksekteki Mithat Paşa Caddesi ile Halil Rıfat Paşa Caddesi’nin arasında işleyen Asansör, görülmeye değerdir. 1907’de işadamı Nesim Levi Bayraklıoğlu tarafından yaptırılan eser, semt sakinlerini 155 basamak tırmanmaktan kurtarmıştır. Günümüzde ise balkonundan İzmir’i izlemek ve restoranında keyifli bir akşam yemeği yemek için şahane bir adrestir. Tam 35 Göztepe - GüzelyalıGörsel Koray Taylan DavganaKentteki kıyasıya rekabetin taraflarından tam 35 Göztepe’nin doğduğu topraklar, İzmir’in güney sahilindedir. Göz şeklindeki Susuzdede Tepesi’nden adını alan Göztepe, bugün kafe, bar ve restoranlarla dolu sahil şeridiyle sürekli hareketlidir. Sarı-kırmızı renklerle bezeli üst geçidin civarı semtin uğrak noktasıdır. Geçmişte yalıları ile meşhur komşusu Güzelyalı ise, yıllar öncesinin anılarını bugün bile yaşatır. Sahilde dolaşırken, evlerin önündeki iskelelerden denize girilip, akşam olunca da bahçeden mis kokulu yaseminler toplandığı zamanları hayal etmek hiç zor değildir. Bedeniniz ve ruhunuz dinlensin BalçovaSırtınızı dağa yaslayıp İzmir’in tadını çıkarabilmek için en ideal semtlerdendir Balçova. Dilerseniz Teleferik sayesinde İzmir’e tepeden bakarken kahvaltı keyfi veya piknik yapabilir, öğleden sonra civardaki termal havuzlardan faydalanabilirsiniz. Akşam da İnciraltı’nda deniz havası alabilirsiniz. Türkiye’nin jeotermal enerji ile ısıtılan ilçelerinden Balçova’da, sakin bir hafta sonu sizi dinlendirip yenileyebilir. Bir rivayete göre semtin adı, civarı balçık olduğu için Balçık Havi adının Balçova’ya dönüşmesinden gelir. Diğer rivayete göre ise Balçova Farsça “renkli yaşam bölgesi” demektir. Pek çok medeniyetin yer aldığı Balçova’da bugün Romalılardan kalma Agememnon Kaplıcaları ve Yunanlılardan kalma bir su kuyusu ve mahzeni bulunur. Bahçeler arasındaki püfür püfür semt İnciraltıÜçkuyular Feribot İskelesi’nden başlayan bu semt Balçova’ya bağlıdır. Balık restoranları ile ünlü İnciraltı’nın pek çok yeri sit alanı olduğu için, İzmir sıcakta cayır cayır yanarken burada püfür püfür oturmak mümkündür. Civarda sergilenen savaş gemisini ve denizaltıyı gezebilir, semtin meşhur midyecisine uğrayabilirsiniz. Semtteki kafelerde, restoranlarda oturup deniz havasını doyasıya içinize incir ağaçlarının bolluğu ile öne çıkan yöredeki bahçelerde ve seralarda dilediğiniz fideyi bulabilir, tek tük kalmış balıkçı teknelerinin arasından göğe yükselen AVM’yi gezebilirsiniz. Şehrin ortasında huzur var NarlıdereBir zamanlar Ali Onbaşı Deresi etrafında bulunan nar bahçelerinden ismini alan semt, bugün narenciye bahçeleri, balıkçıları ve kahvaltı salonlarıyla ünlü. Narlıdere sırtını çam ormanlarıyla kaplı Çatalkaya Dağı’na yaslamış. Ayrıca burası İzmir Körfezi’nin en temiz sularına sahip. “Şehrin ortasında köy olur mu?” demeyin. Narlı Mahallesi, yerel ismiyle Yukarıköy, merkeze birkaç adım uzaklıkta, ummadığınız bir yerde karşınıza çıkıveriyor. 1800’lerin başında Tahtacı Türkmenlerin kurduğu köyde hem özel lezzetler hem bozulmamış, özel bir kültür yer alıyorTatil kasabası sınırı Güzelbahçeİzmir’in şirin sahil kasabaları Urla ve Seferihisar’ın komşusu Güzelbahçe’yi bir sınır gibi kabul edebilirsiniz. Şehrin keşmekeşinden sıyrılıp, taze balığın tadını çıkarabileceğiniz, civardaki Payamlı ve Büyükkaya köyleri sayesinde İzmir’den kilometrelerce uzaklaştığınızı düşündüğünüz bir yerdesiniz. Civardaki çam ormanı ve Derepınar mesire yerini gezip, uygun yerlerde piknik yapabilirsiniz. Akşama doğru limana inerek güneşi batırabilir ve meşhur Balık Hali’ndeki taze deniz ürünleri ile sofralarınızı şenlendirebilirsiniz. Burası yamaç paraşütü sporu için de çok uygun. Ege ve Dokuz Eylül üniversitelerinin yamaç paraşütü kulüpleri burada eğitim çalışmaları Emel Gülcan Pek çok faydası olduğu söylenilen eşek sütü üretimi için özel çiftlikler kurulmuş durumda. Anne sütüne en yakın süt olduğu bilimsel olarak kanıtlanan eşek sütü, ülkemizde geç fark edilmiş olsa da, Amerika, Şili, Brezilya, Fransa, İtalya, İngiltere ve Çin’de uzun zamandır tüketiliyor. Özellikle İngiltere,eşek sütü faydalarını yakından takip Sütünün Faydaları Nelerdir?İçeriğindeki mineraller sayesinde vücuda direnç vererek bağışıklık sistemine yardım hastalığına karşı direnç hastalığına iyi sütüne en yakın süt olarak sütü ile vücudunuzu yıkadığınızda ya da bez veya pamuk yardımıyla sildiğinizde, cilt hastalıklarına iyi iyi söktürücü etkisi sütü ateş düşürmeye yardımcı bulunan yüksek kaliteli Omega 3 sayesinde kalbi korumaya yardımcı bulunan yüksek kalsiyum sayesinde kemik gelişimini arttırır ve kemik erimesinin engellenmesine yarıdm yakımını hızlandıran eşek sütü vücudu formda sütü günlük taze olarak çiftlik ürünleri satan yerlerden alınabilir, ya da internetten sipariş verdiğinizde dondurulmuş olarak gönderilir. Oda sıcaklığında kendi halinde ya da buzdolabında dondurucu olmayan kısmında çözülmesini bekleyin. Daha sonra tüketeceğiniz kadarını cezvede sadece ılık olacak şekilde ısıtın. Üreticilerin tavsiyesi 0-12 yaş için günde 2 defa 1 er çay bardağı eşek sütü tüketimidir. 12 yaş ve üzeri için ise günde 3 defa 1 er çay bardağı tüketimi yeterlidir. Not Sütü kaynar derecesine asla getirmemelisiniz. Sadece ılık olmalı. İzmir Eşek Sütü Nerede Bulunur İzmir Eşek Çiftliği Nerede? Eşek Sütü'nün KANSER'e Faydaları Nelerdir? UÜ Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hücre Kültürü ve Genetik Toksikoloji Laboratuvarı Yöneticisi Prof. Dr. Tolga Çavaş, Işıklar Askeri Hava Lisesinden Hava Öğretmen Üsteğmen Çetin Akca'nın yaklaşık 1,5 yıl önce yüksek lisans eğitimi sırasında kendilerine gelerek, toplum arasında eşek sütünün kansere karşı iyi geldiği yönündeki bilgileri aktardığını ve bu konuda çalışma yapmak istediğini ilettiğini söyledi. Bunun üzerine Akca'nın yanı sıra laboratuvarda görevli Prof. Dr. Nilüfer Çinkılıç, Dr. Özgür Vatan, Dr. Dilek Yılmaz ve yüksek lisans öğrencisi Huzeyfe Huriyet ile çalışma başlattıklarını belirten Çavaş, "İyi bir planlama yaparak ilk etapta eşek sütünün kanser tedavisinde faydalı olup olmadığını hücreler üzerinde denedik. Güzel sonuçlar aldık. Çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Kleopatra zamanından beri faydaları bilinen eşek sütünün kolon kanseri gibi birçok kanser ve hastalık türünün tedavi sürecinde oldukça hızlandırıcı etkisi olduğu belirtildi. Anne sütüne en yakın süt olduğu bilimsel olarak kanıtlanan eşek sütü alerjik, sindirim, kalp ve damar sistemi hastalıklarına iyi geldiği belirtiliyor. Eşek sütünün astım ve bronşit hastalığının tedavisinde çok faydalı olduğu ayrıca kolon kanserinin tedavi sürecinde tedaviyi hızlandırıcı etkisi olduğu belirtiliyor. Sütün sedef ve siroza gibi hastalıklarının tedavi sürecinde de olumlu etkisi olduğu ifade ediliyor. Eşek sütü KOAH Hastalığına İyi gelir mi? Koah’ın birinci sebebi tütün ve tütün mamullerinin kullanımıdır. Tütün ve mamulleri kullanmış olan insanların %25’i bu hastalığa yakalanmaktadır. Eğer kişi hayatı boyunca tütün kullanmışsa bu hastalığa yakalanma oranı %50 dir. Koah’ın b,r diğer önemli sebebi hava kirliliğidir. Yaşadığımız yerleşim yerinde kömür, odun, tezek gibi biyolojik yakıtlar kullanılıyorsa bu yakıtlar havanın kalitesini düşürmektedir. Ayrıca çalışma ortamlarındanki kimyasal gazlar, toz ve duman da koah hastalığına yakalanma riskimizi arttırmaktadır. MÖ 400 yıllarında yaşamış olan Hipokrat, eşek sütünün özellikle üst solunum yolu rahatsızlıklarındaki olumlu etkilerinden bahsetmiştir. Eşek sütü içeriğindeki enzimler sayesinde Antienflamatuar denilen iltihaplanma karşıtı özellik taşımaktadır. Aynı zamanda içeriğindeki, anne sütü ve eşek sütüne has yoğunluktaki Lizozim enzimleri sayesinde güçlü bir anti bakteriyeldir. Bu özellikleriyle bir iltihaplanma sorunu olan Koah’ın tedavisinde eşek sütünün faydalı olduğu bilinmektedir. Ayrıca eşek sütünün damar sertliğini giderici ve damar yollarını açıcı etkisi hastalığın tedavisinde olumlu katkı sağlamaktadır. Koah teşhisinden sonraki ilk adım olarak; içiliyorsa sigarayı bırakmak, bulunulan ortamdaki gaz, toz ve duman engellenmelidir. Düzenli olarak egzersizler yaparak nefes açılmaya çalışılmalıdır. Bu noktada, akciğerinizdeki iltihaplanmanın ilerlemesini önlemek, rahat nefes almak, kalp ve damak tıkanıklıklarının önüne geçmek için düzenli olarak eşek sütü içmek faydalı olacaktır. KOAH HASTALARI EŞEK SÜTÜNÜ NASIL İÇMELİ? Her sabah aç karnına 100 ml, her gece yatmadan önce 150 ml, çiğ olarak içilen eşek sütü, birkaç haftada koah hastalarının nefes alışlarında fark edilir bir rahatlama sağlamaktadır. Eşek sütünün yağ oranının düşük olması sütün kokusuz ve rahat içilebilir olmasını sağlamaktadır. Şişkinliğe, hazım problemlerine ve bağırsak sorunları yaşanmamaktadır. Eşek sütü bronşite iyi gelir mi? EŞEK SÜTÜNÜN BRONŞİT TEDAVİSİNDE KULLANIMI Bugün de yapılan bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış olduğu üzere eşek sütü çok güçlü bir antimikrobiyeldir. Bronşlara yerleşen zararlılarla mücadelenizde eşek sütündeki antimikrobiyel enzimler size güç verecektir. Ayrıca eşek sütü çok güçlü bir balgam söktürücüdür. Yine eşek sütünün içeriğindeki zengin immunoglobulinler sayesinde bağışıklık sisteminiz de güçlenmektedir. Eşek sütünün üst solunum yolu rahatsızlıklarındaki tek mucizesi bronşit değildir. Astım, siroz ve nefes darlığının tedavisinde de eşek sütünden faydalanılmaktadır. Sabah aç karnına ve gece yatmadan önce içeceğiniz birer çay bardağı eşek sütü size doğadan gelen şifa kaynağı olacaktır. Eşekten sağılmış olan eşek sütü en fazla bir hafta içerisinde tüketilmelidir. Sahip olduğu değerler ile anne sütünü taklit eden eşek sütü de tıpkı anne sütü gibi kaynatılmadan, pastörize edilmeden çiğ olarak kullanılmalıdır. Eşek sütünü çiğ olarak kullanma düşüncesi pek çokları tarafından garipsense de, içimi inek sütünden çok daha kolay olan kokusuz eşek sütünden dünyanın dört bir yanındaki insanlar faydalanmaktadır. Eşek sütü üretiminin ve kullanımının en yoğun olduğu ülkeler; Almanya, İtalya, Hollanda ve Çin’dir. Eşek Sütü Astıma İyi Gelir mi? Astım hastalığının sebebi olan iltihaplanma solunum yollarını daraltarak, hırıltılı bir nefese, öksürüğe ve şiddetli nefes daralmasına sebep olmaktadır. Belirttiğimiz astım semptomları hastalara nöbetler halinde gelmektedir ve buna astım krizi adı verilir. Bu krizlerin yaşanmaması, hastalığın kontrol altında tutulmasına bağlıdır. Hastalığı kontrol altında tutmak için kişiler günlük hayatlarında çevresel etkenlere karşı son derece duyarlı davranmak durumundadır. Semptomların nüksetmemesini ve daha rahat bir yaşantı dileyen hastalar doğal yollardan çözüm arayışlarına girdiğinde, antik çağlardan beri süregelen bir çözüm olan eşek sütü ile karşılaşmaktadır. Eşek sütünün, içeriğindeki bileşenler sayesinde astım hastalığını kontrol altında tuttuğu sadece halk arasında yayılan bir söylenti değil tıbbi makalelere konu olmuş çıkarımlardır. Eşek sütünün çok güçlü; antienflamatuar iltihaplanma karşıtı, antimikrobiyel virüs karşıtı, antioksidan serbest radikal karşıtı ve antitoksik zehirlenme karşıtı etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Ayrıca içeriğindeki zengin immunoglobulünler sayesinde çok etkili bir bağışıklık sistemi güçlendiricisidir. Eşek sütünde yüksek oranda Omega-3 bulunur. Bebeklerin beslenmesindeki Omega-3 desteği çocukların astım hastalığına yakalanma riskini nerdeyse sıfıra indirmektedir. Bebekler üç aylık olduktan sonra eşek sütü ile beslenebilir. Eşek sütünün astıma faydaları öncelikle antienflamatuar etki göstermesinden ve bronşları temizleyerek nefes darlığını çözmesinden ileri gelmektedir. Ayrıca bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve damar sertliğini çözmesi ile kişilerin rahatça nefes alabilmesini sağlamaktadır. Pek çok astım hastasının ab-ı hayat olarak nitelendirdiği eşek sütü ilk duyulduğunda kulağa garip gelse de içimi inek sütünden çok daha rahattır. Çok daha az yağ içerir, kilo alınmasına sebep olmaz ve hazmı çok daha kolay olur. Eşek sütünün kokusu daha hafiftir. Protein, kalsiyum ve şeker bakımından anne sütü kadar zengindir. Eşek sütü de anne sütü gibi, kaynatılmadan pastörize edilmeden, sağımdan sonra 72 saat içerisinde çiğ olarak tüketilmelidir. Eşek Sütü kemik erimesine çare olur mu? EŞEK SÜTÜNÜN OSTEOPOROZ TEDAVİSİNDE KULLANILMASI Osteoporoz kemik erimesi denildiği zaman ilk akla gelen besin desteği kalsiyumdur. Vücudumuzdaki kalsiyum miktarının %98’i kemiklerdedir. Kemiklerimizin yoğunluğu, hayatımız boyunca doğru miktarlarda, doğru şekilde aldığımız kalsiyumla doğru orantılıdır. Hastalığımız süresince de kalsiyumu doğal yollardan en verimli şekilde nasıl alabiliriz sorusunun cevabı Eşek Sütüdür. İnek sütünden farklı olarak eşek sütünün osteoporoza faydaları nelerdir? Öncelikli sebebi marketlerden alacağımız pastörize inek sütünün, yani işlem görmüş proteinlerin antibiyotik ve hormon takviyeleriyle birlikte alınması vücudumuzdaki asit yükünü arttırmaktadır. Fazla asit yükünü böbreklerimiz aracılığıyla atmak yine kalsiyum kaybına sebep olmaktadır. İkinci önemli sebebi, pastörize olmayan inek sütüne ulaşabiliyorsak dahi; süt içerisindeki kalsiyumun bağırsaklarda emilmesi için sütün içeriğindeki kalsiyum-fosfor oranının 2/1 olması gerekmektedir. Bu oranı sadece anne sütünde ve eşek sütünde bulabiliyoruz. İnek sütünde oran 1/1’dir. İnek sütünden yeterli kalsiyumu alabilmek için vücudumuzu çok daha fazla zorlamamız gerekecektir. Ayrıca inek sütündeki yağ oranı da daha fazla olduğundan hem kilo problemine, hem hazımsızlık ve şişkinlik gibi şikayetlere sebep olacaktır. Az ama öz eşek sütünün osteoporoza faydaları, litrelerce tüketilecek inek sütünden daha fazla olacaktır. Yanı sıra içeriğindeki yüksek ummunoglobulünler sayesinde bağışıklık sisteminiz kat be kat artacaktır. Damarlarınız genişleyerek kan dolaşımınız hızlanacak ve osteoporoz sürecinde daha fazla fiziksel aktivite için vücudunuzu hazırlamış olacaksınız. EŞEK SÜTÜNÜN BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMESİ Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde en etkili bileşenler; A, B, C, E vitaminleri ile, demir, çinko ve selenyumdur. Eşek sütünün içeriğinde bulunur; Yüksek miktarlarda A, B1, B12, C ve E vitamini bulunmaktadır. Eşek sütündeki C vitamini inek sütüne göre 60 kat daha fazladır. Eşek sütünde, dışarıdan gelecek yabancı zararlılarla mücadele eden immunoglobulünlerden yüksek miktarda bulunmaktadır. Eşek sütünde bulunan Lizozim enzimi çok güçlü bir bakteri öldürücüdür. Eşek sütünün antibakteriyel özelliği bu enzimden kaynaklanmaktadır. Eşek sütünde yüksek miktarda Omega-3 bulunur. Omega-3, Kalp ve damar sağlığı açısından çok önemlidir, Damar sertliğini giderici etkisi bulunmaktadır. Kötü kolesterolü düşürüken iyi kolesterolü yükseltir. Ayrıca Omega-3’ün beyin gelişimini destekleyeci etkisi de bulunmaktadır. Omega-3’ü vücudumuz üretemediği için besin yoluyla almamız gerekmektedir. Özellikle hamile bayanların alması tavsiye eilmektedir. Eşek sütündeki kalsiyumun emilim oranı diğer tüm sütlerden daha fazladır. Bu yönüyle kemik erimesi hastalarına eşek sütü tavsiye edilmektedir. Eşek sütünün probiyotik özelliği bulunmaktadır. Bağırsak florasını düzenleyerek zararlı mikro organizmaların çoğalmasını engeller. Ayrıca babız ve ishal durumlarında eşek sütü içilmesi fayda sağlayacaktır. Nezle, grip gibi virüs kaynaklı hastalıklara kolay yakalanıyorsanız, ailenizde kanser vakaları varsa bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için eşek sütünü düzenli olarak içmenizi tavsiye ederiz. Sadece bağışıklık sisteminizi güçlendirmekle kalmayacak, kolesterolünüzü de dengeleyecek, kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskinizi azaltacaktır. Bu mucizevi şifa kaynağının içeriğinde çok az yağ bulunduğu için kilo problemi de yaşamamış olacaksınız. Her gün sabah akşam içeceğiniz az miktarda eşek sütü sağlıklı bir yaşamın anahtarı olacaktır.

izmirde eşek sütü nerede bulunur