162 Allah’ın rızasını gözeten ile Allah’tan bir gazaba uğrayan kişi bir olur mu hiç! Onun barınağı cehennemdir. Ne kötü varış yeridir (orası)! 162. Allah’ın rızasını gözeten ile Allah’tan bir gazaba uğrayan kişi bir olur mu hiç! Onun barınağı cehennemdir.
162 Fakat içlerinden bazı zalimler, kendilerinden (söylemeleri) istenen sözü başkasıyla değiştirmişlerdi. 1 Biz de haksızlık etmeleri nedeniyle üzerlerine gökten bir azap göndermiştik. 2. 162. Fakat içlerinden bazı zalimler, kendilerinden (söylemeleri) istenen sözü başkasıyla değiştirmişlerdi.
Birkısmınızı ilimde, servette, makam, mevki vesairede diğer bir kısmınıza üstün kılandır. Size ihsan ettiği maddî manevî nimetler, imkânlar içinde, sizi denemek istiyor. Rabbin, emirlerine isyan edilme suçuna denk, sizi adâletle, süratle cezalandırır. O çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.
KuranMealleri Kıyasla v2.0. Orjinal Arapça Kuran, basitleştirilmiş Türkçe okuma metni ve onlarca Türkçe Kuran Meali. NobleQuran.org - Türkiye internet sitesinin Android için geliştirilmiş App versiyonu, internetsiz ortamda Kuran okumanızı sağlıyor. "tr.nbolequran.org" uygulaması 1. sure olan Fatiha (Başlangıç Suresi)'nin
Ayet ve Anlamı: En’am Suresi’nden verilen 162. ayet ile ilgili hazırladığımız bu kısa etkinlikte ayetin kendisi ve anlamı parçalanarak verilmiştir. Verilen ayet ve anlamı eşleştirerek etkinliği tamamlayın! Hac ve Kurban ünitesi ile ilgili yazılarımıza buradan ulaşabilirsiniz. Etkinliğimize buradan direk ulaşabilirsiniz.
CIer. Kademe İlköğretim Ders DKAB, Seçmeli Dersler Konu Dualar, Sureler ve Ayetler Materyal Türü Sunu İlgili Kavramlar kurbanBu materyal 2673 kez görüntülendi, 891 kez İçeriğiRAR - Benzer Kayıtlar Etkinlikler-Oyunlarİlköğretim, DKAB, Kur'an-ı KerimSunuİlköğretim, DKAB, Seçmeli Dersler, Dualar, Sureler ve AyetlerKonu Tarama Testleriİlköğretim, DKAB, İnançKonu Tarama Testleriİlköğretim, DKAB, İbadetKonu Tarama Testleriİlköğretim, DKAB, İbadetSunuİlköğretim, DKAB, İbadetAfişlerİlköğretim, DKAB, Seçmeli Dersler, İmam Hatip, İbadet
❬ Önceki Sonraki ❭ Your browser doesn’t support HTML5 audio وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِىٍّ عَدُوًّا شَيَٰطِينَ ٱلْإِنسِ وَٱلْجِنِّ يُوحِى بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ زُخْرُفَ ٱلْقَوْلِ غُرُورًا ۚ وَلَوْ شَآءَ رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُ ۖ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ Ve kezâlike cealnâ li kulli nebiyyin aduvven şeyâtînel insi vel cinni, yûhî ba’duhum ilâ ba’dın zuhrufel kavli gurûrâgurûran, ve lev şâe rabbuke mâ fealûhu fe zerhum ve mâ yefterûnyefterûne. İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. O hâlde, onları iftiralarıyla baş başa bırak. Türkçesi Kökü Arapçası ve böylece وَكَذَٰلِكَ biz yaptık ج ع ل جَعَلْنَا her ك ل ل لِكُلِّ peygambere ن ب ا نَبِيٍّ düşman ع د و عَدُوًّا şeytanlarını ش ط ن شَيَاطِينَ insan ا ن س الْإِنْسِ ve cin ج ن ن وَالْجِنِّ fısıldarlar و ح ي يُوحِي bir kısmı ب ع ض بَعْضُهُمْ إِلَىٰ diğerlerine ب ع ض بَعْضٍ yaldızlı ز خ ر ف زُخْرُفَ sözler ق و ل الْقَوْلِ aldatmak için غ ر ر غُرُورًا ve eğer وَلَوْ dileseydi ش ي ا شَاءَ Rabbin ر ب ب رَبُّكَ مَا onu yapamazlardı ف ع ل فَعَلُوهُ artık onları baş başa bırak و ذ ر فَذَرْهُمْ şeylerle وَمَا uydurdukları ف ر ي يَفْتَرُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı İşte böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar aldatmak için birbirlerine yaldızlı laflar fısıldarlar. Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. O hâlde, onları iftiralarıyla baş başa bırak. Diyanet Vakfı Böylece biz, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi onu da yapamazlardı. Artık onları uydurdukları şeylerle başbaşa bırak. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Böylece Biz, her peygambere insanların ve cinlerin şeytanlarını düşman etmişizdir; bunlar, aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar. Eğer Rabbin dileseydi bunları yapmazlardı. O halde onları iftiraları ile başbaşa bırak! Elmalılı Hamdi Yazır Biz böylece, her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. Bunlar birbirini aldatmak için süslü sözlerle vesvese verirler. Rabbin dileseydi onu yapamazlardı. Artık onları iftiraları ile başbaşa bırak. Ali Fikri Yavuz Böylece biz her Peygambere, insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık. O şeytanlar, aldatmak için birbirlerine lâfın yaldızlısını telkin ederler. Eğer Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı. O halde, onları, uydurmakta oldukları yalanlarıyla başbaşa bırak. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Ve böyle biz her peygambere ins-ü cinn şeytanlarını düşman kılmışızdır, bunlar aldatmak için birbirlerine lâfın yaldızlısını telkın eder dururlar, eğer rabbın dilese idi bunu yapmazlardı, o halde bırak şunları uydurdukları hurafât ile haşrolsunlar Fizilal-il Kuran Böylece biz insandan ve cinden şeytanları her peygambere düşman kıldık. Bunlar birbirlerini aldatmak için yaldızlı sözler söylerler. Eğer Rabbin dileseydi, bunu yapamazlardı. Onları asılsız uydurmalarıyla başbaşa bırak. Hasan Basri Çantay Biz, sana yapdığımız gibi her peygambere de insan ve cin şeytanlarını böylece düşman yapdık. Onlardan kimi kimine, aldatmak için, yaldızlı bir takım söz ler ve vesveseler telkıyn eder. Eğer Rabbin dileseydi bunu bu telkıyni yapmazlardı. Öyle ise onları düzmekde oldukları yalanlarıyla beraber baş başa bırak. İbni Kesir İşte böylece Biz, her peygambere insan ve cinn şeytanlarını düşman yaptık. Onlardan kimi, kimini aldatmak için cazip sözler fısıldarlar. Eğer Rabbın dileseydi; bunu yapamazlardı. Öyleyse onları iftiraları ile başbaşa bırak. Ömer Nasuhi Bilmen Ve böyle her peygamber için insan ve cin şeytanlarını düşman kıldık. Onların bazısı bazısına, aldatmak için sözün yaldızlısını telkin eder. Ve eğer Rabbin dilemiş olsaydı onu yapmazlardı, artık onları ve iftira eder oldukları şeyleri bırak. Tefhim-ul Kuran Böylece her peygambere, insan ve cin şeytanlarından bir düşman kıldık. Onlardan bazısı bazısını aldatma için yaldızlı sözler fısıldarlar. Rabbin dileseydi bunu yapmazlardı. Öyleyse onları yalan olarak düzmekte olduklarıyla başbaşa bırak.
Meallerdeki sıralama bir tercih sıralaması değil alfabetik sıralamadır. Ziyaretçilerimiz takip etmek istedikleri mealleri sol sütundan seçerek ilerleyebilirler. Tercihlerinin hatırlanması için "Tercihimi Hatırla" tıklanmalıdır. Kul inne salâtî venusukî vemahyâye vememâtî liAllâhi rabbi-l’âlemîneDe ki Şüphe yok, namazım da, ibadetlerim de, diriliğim de, ölümüm de alemlerin Rabbi olan Allah içindir ki. De ki "Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm hepsi ve sadece âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” Çünkü riyakârlık ve din istismarcılığı şirktir.De ki “Bakın benim namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm yalnızca alemlerin Rabbi olan Allah adınadır. Yani tüm yaptığım şeyleri O emretti diye yapar, yapmadığım şeyleri de, O yasakladığı için yapmam.“Benim namazım, kurbanım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, hepsi yaratan, yaşama kabiliyeti, gücü ve varlıklara işleyiş düzeni veren, koruyan, kontrol eden, âlemlerin, bütün varlıkların Rabbi Allah rızası içindir" ki "Benim namazım, ibadetlerim, yaşamam ve ölümüm hep alemlerin Rabbi olan Allah içindir."De ki 'Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır.'Deki “Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”De ki İbadet ve namazım, haccım, yaşamım, ölmem, âlemlerin sahibi olan Allah’ ki “Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm, hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.”[127]162,163. De ki Benim namazım, benim niyazım, dirliğimle, ölümüm âlemlerin Tanrısı olan Allahadır, onun ortağı yoktur, ben bununla buyruldum, ben ilkiyim Müslimlerin»De ki “Benim salâtım yakarışım, yönelişim, Hakk'tan yana duruşum, ibadetlerim faydalı eylemlerim, hayatım ve ölümüm yalnızca âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”161, 162, 163. Ânlara di ki "Rabbim beni doğrı yola sevk itmişdir. Beni hak dîne mazhar iyledi. O dîn hakka îmân iden ve müşrik olmıyan İbrâhîm’in dînidir benim ’ibâdetim a’mâlim hayâtım ve memâtım rabbu’l âlemîn içündir. Bu dîn bana emr olunmuşdur. Ben müslimînin evveliyim."De ki "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, alemlerin Rabbi Allah Muhammed! De ki “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.”De ki Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir. Meâlde kurban olarak tercüme ettiğimiz "nüsük" kelimesi bazı müfesirlerce ibadet olarak açıklanmıştırDe ki "Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm evrenlerin Rabbi olan ALLAH içindir."De ki Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep âlemlerin Rabbi Allah de cidden namazım, ıbadetlerim, hayatım, mematım hep rabbül'âlemîn olan Allâh içindirDe ki “Benim salâtım¹, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabb'i olan Allah Duam, yönelmem, desteğim. 162,163. De ki Şübhesiz benim namazım da, ibâdetlerim de, dirimim de, ölümüm de hiç bir ortağı olmayan, âlemlerin Rabbi Allahındır. Ben böylece emrolundum. Ben bu ümmetde müslüman olanların ilkiyim».De ki “Şübhesiz benim namazım da ibâdetlerim de hayâtım ve ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir!”Deki “Namazım, bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.”De ki "Benim tapmam da, tapkılarım da, dirim de, ölüm de bütün varlıkların çalabı olan Allah’ 162. Onlara de ki — Rabbim beni doğru yola, yani muvahhid-i pâk olan yani İbrahim/in milleti olan dosdoğru bir dine götürmüştür. İbrahim müşriklerden değildir».Yine De ki “Muhakkak ki Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi Allah içindir.”De ki “Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi Allah içindir.”Ey Müslüman! Bu mükemmel tevhid inancının pratik hayata nasıl yansıtılacağını öğretmek üzere, onlara de ki “Benim duâ ve yakarışlarım, namaz, zekat, oruç, hac ve kurban başta olmak üzere bütün ibâdetlerim, kısacası hayatım ve ölümüm, yalnızca âlemlerin yegâne sahibi, efendisi ve Rabb’i olan Allah içindir!” Sadece O’nun rızasını kazanmak için ve yalnızca O’na yönelerek duâ ve ibâdet ederim; ancak O’nun egemenlik ve otoritesine boyun eğerek yaşarım ve ancak O’nun uğrunda canımı veririm! ZiraDe ki -“Benim namazım, ibadetlerim, diriliğim, ölümüm Âlemler’in rabbi Allah içindir”.Benim dualarım da, ibadetlerim de, yaşamım ve ölümüm de, kainatı çekip çeviren Allah içindir.“Şüphesiz benim salatım, Allah yolunda bilgilenmem, bilinçlenmemdir. Allah yoluna kurban verdiklerim, bütün hayatım, ölümüm, hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir.” De ki “Şüphesiz ki benim [salât]ım desteğim, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah Ve “Benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin Rabbi olan ve ortağı bulunmayan Allah içindir. Ben bununla emrolundum ve böyle inanarak Müslüman olanların ilki de benim.” ki “Bakın, benim namazım, [bütün] ibadetlerim, hayatım ve ölümüm [yalnızca] bütün âlemlerin Rabbi olan Allah içindir,De ki “Benim bütün bedensel ve mali ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi/sahibi Allah içindir.” 39/11...15, 27/91, 51/56De ki “Benim tüm istek ve arzum,[¹¹⁵⁰] bütün ibadetlerim, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir![¹¹⁵¹][1150] Lafzen “salâtım”. Burada, salâtın “dua, istek, destek istemek - destek vermek” gibi kök anlamlarına bir atıf Bkz 512 ve 87 15, notlar 20 v... Devamı..De ki Benim namazım, ibadetlerim ve diriliğim ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah Teâlâ içindir.»162, 163. De ki “Benim namazım da, her türlü ibadetlerim de, hayatım da ölümüm de hep Rabbülalemin olan Allah'a aittir. Eşi ortağı yoktur O'nun. Bana verilen emir budur. O'na ilk teslim olan da benim. [21, 25; 10, 72; 2, 130-132; 12, 101; 10, 84]De ki "Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm hep alemlerin Rabbi Allah içindir."Di ki Benim 'ibâdetim, kurbânım ve haccım, hayâtım ve memâtım 'âlemlerin rabbi olan Allâh Tela'ya hâlisdir. De ki “Benim namazım, ibadetim, hayatım ve ölümüm, varlıkların Rabbi olan Allah ki-Benim namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah ki Namazım, ibadetlerim, hayatım ve ölümüm, Âlemlerin Rabbi olan Allah ki "Benim namazım/duam, kulluğum/bağışım, hayatım, ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir."eyit “bayıķ namāzum, daħı kurbanūm, daħı dirligün daħı ölmegüm Tañrı’nuñdur 'ālemler çalabı’sı.”Eyit yā Muḥammed Taḥḳīḳ benüm namāzum ve barça ibādetüm ve ḥücce‐tüm ve dirligüm daḫı ölümüm Tañrı Taālāyadur, ālemler “Mənim namazım da, ibadətim də, həyatım və ölümüm də aləmlərin Rəbbi Allah üçündür!Say Lo! my worship and, my sacrifice and my living and my dying are for Allah, Lord of the "Truly, my prayer and my service of sacrifice, my life and my death, are all for Allah, the Cherisher of the Worlds
Sonraki ❭ بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ ٱلْحَمْدُ لِلَّهِ ٱلَّذِى خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَجَعَلَ ٱلظُّلُمَٰتِ وَٱلنُّورَ ۖ ثُمَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِرَبِّهِمْ يَعْدِلُونَ Elhamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûrnûra, summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûnya’dilûne. Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar. Türkçesi Kökü Arapçası hamdolsun ح م د الْحَمْدُ o Allah’a لِلَّهِ ki الَّذِي yarattı خ ل ق خَلَقَ gökleri س م و السَّمَاوَاتِ ve yeri ا ر ض وَالْأَرْضَ ve var etti ج ع ل وَجَعَلَ karanlıkları ظ ل م الظُّلُمَاتِ ve aydınlığı ن و ر وَالنُّورَ yine de ثُمَّ kimseler الَّذِينَ inkar edenler ك ف ر كَفَرُوا Rablerine ر ب ب بِرَبِّهِمْ eşler tutuyorlar ع د ل يَعْدِلُونَ Diyanet İşleri Başkanlığı Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar. Diyanet Vakfı Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah´a mahsustur. Bunca âyet ve delillerden sonra kâfir olanlar hâla putları Rab´leri ile denk tutuyorlar. Elmalılı Hamdi Yazır Sadeleştirilmiş Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah´a mahsustur. Yine de hakkı tanımayanlar bunları kendilerini yaratana denk tutuyorlar. Elmalılı Hamdi Yazır Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah´a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar. Ali Fikri Yavuz Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yapan Allah’a mahsustur. Sonra da Rablerini tanımıyanlar, ona, putları denk tutuyorlar. Elmalılı Hamdi Yazır Orijinal Hamd o Allahın hakkıdır ki Gökleri ve yeri yarattı zulmetleri ve nuru yaptı, sonra da Hakkı tanımayanlar bunları kendilerini yaratana denk tutuyorlar Fizilal-il Kuran Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yoktan var eden Allah´a mahsustur. Durum böyleyken kafirler, bu yaratıkları Rabblerine denk tutuyorlar. Hasan Basri Çantay Hamd olsun — O gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden — Allaha. Kâfir olanlar bunca âyet ve delillerin zuhurundan sonra bunları veya bunlardan bir kısmını haalâ Rableriyle denk tutuyorlar. İbni Kesir Hamd; gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah´a mahsustur. Sonra da kafirler bunları rabblarına denk tutuyorlar. Ömer Nasuhi Bilmen Hamd o Allah Teâlâ´ya mahsustur ki, gökleri ve yeri yaratmış ve zulmetler ile nûru var etmiştir. Sonra kâfir olanlar, bunları Rablerine denk tutuyorlar. Tefhim-ul Kuran Hamd gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı nuru kılan Allah´adır. Bundan Sonra bile küfre sapanları, Rablerine birtakım varlıkları ve güçleri denk tutuyorlar. Warning includeturkce/bil/ Failed to open stream No such file or directory in C\inetpub\vhosts\ on line 27 Warning include Failed opening 'turkce/bil/ for inclusion include_path='.;.\includes;.\pear' in C\inetpub\vhosts\ on line 27
Zariyat Suresi 56 Ayet ne demek istiyor?Zariyat Suresi 56. ayette Allah-u Teala ' Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım' buyurmaktadır. … İnsanlar dünyaya para kazanmaya veya zevk-ü sefa etmeye gelmemiştir. Herkese ve her mahlukata rızık veren, eksiklerden cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım Zariyat Suresi 56 ayet bu ayette verilen kavramlardan hangisi ile ilgilidir?Bütün kâinatı yarattığı halde onlardan sadece ikisinin ele alınmasının sebebi şudur Kâinattaki bütün varlıklar Allah'a itaat ve ibadet içindedirler. Fakat irade ve tercih hakkı insanlarla cinlere verilmiştir. Öyleyse, bunların başka nesnelere yönelip şirk koşmalarını önlemek suresi 58 ayetin anlamı nedir? Allah rızık verendir, güçlüdür, çok kuvvetlidir. zulmedenler için önceki müşrik arkadaşlarının azap payı gibi payları vardır. Artık azabımı acele cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım bu ayetten cinler ve insanlar ile ilgili hangisine ulaşılabilir?"Ben cinleri de, insanları da ancak Bana ibadet etsinler diye yarattım." Denildiğine göre bu buyruk, Yüce Allah'ın ezeli bilgisine göre kendisine ibadet edecek kimseler hakkında özeldir. … Buyruğun manası da şudur Ben cin ve insanlardan bahtiyar kimseleri ancak Beni tevhid etsinler diye insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım âyetinde anlatılmak istenen nedir?“Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.” … Varlıkların özü olan insanın yaratılmasındaki gaye, oyun ve oyuncakla eğlenmek, yemek ve içmek değildir. Onun yaratılmasındaki gaye, kulluk vazifelerini yerine getirmek, devamlı bir şekilde Allah'a iltica ve niyazda Ilallah hangi ayet?Bu ayetlerden birisi olan Zâriyât sûresi 50. ayetinde Fefirrû ilallah Allaha kaçınız suresi kuranda kaçıncı sure?Zariyat Suresi Arapça سورة الذاريات Kur'an'ın 51. suresidir. Sure 60 ayetten oluşur. Mekke devrinde indirildiğine inanılan sure ismini ilk ayette geçen ve esip savuran rüzgârlar anlamına gelen “ez-zâriyât” kelimesinden alır.
en âm suresi 162 ayet arapçası ve türkçesi