LIdqoz.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, FETÖ soruşturması sürecinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen şirket sayısını Yardımcısı Nurettin Canikli, FETÖ soruşturması sürecinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na TMSF devredilen şirketlerden zarar edenlerinin satılacağını, diğerlerini ise yargılama sonuna kadar TMSF'nin yöneteceğini söyledi. TMSF'ye devredilen şirketlere içeriden ve dışarıdan yoğun satın alma talepleri var.FETÖ soruşturmasından TMSF'ye devredilen şirketler bunların birçoğu hukuk gereği satılmayacak çünkü bunları ceza yargılamasının sonuna kadar yönetmeliyiz İÇİ BOŞALTILAN ŞİRKETLER İçi boşaltılan şirketler var, ya da hassas alanda faaliyette bulunan şirketler bulunuyor; onları elden çıkarmayı düşünüyoruz ZARARDAKİ ŞİRKETLER SATILACAK Zararda bulunan şirketlerin devam ettirilmemesi lazım; TMSF elindeki zarardaki şirketlerin satışını planlıyoruz TMSF'DE 858 ŞİRKET VAR Şu ana kadar TMSF'ye devredilen şirketlerin aktif büyüklüğü milyar lira, özkaynakları milyar lira, TMSF'de 858 şirket var Dün akşam açıklanan Fed faiz artışı kararı ve geleceğe yönelik para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Canikli, küresel sermayenin faiz artışı kararı sonrasında ABD'ye döneceğine inanmadığını ve bu tezleri gerçekçi bulmadığını söyledi. Canikli konuyla ilgili şunları söyledi "Fed'in 25 bp artışa gideceği zaten piyasalarda fiyatlandırılmıştı. Piyasalarda olumsuz bir gösterge oluşmadı böylece. Bundan sonra Fed nasıl bir politika izleyecek hep birlikte göreceğiz. Piyasalar en az 3 defa Fed'in 25 bp faiz artırımını benimsedi. Dengeler de buna göre oluşmaya başladı. Küresel sermayenin gelişmekte olan ülkelerden ABD'ye döneceği tezlerini gerçekçi bulmuyorum. Küresel sermayenin büyük oranda ABD'ye dönmesi başka problemler yaratır, ABD'de enflasyon sorunu oluşur. ABD bu kadar büyük bir sermayeyi yönetemez. Bu sermaye gelişmekte olan ülkelere gitmek durumunda ve buraları finanse etmek durumundadır." Canikli ayrıca Türkiye'ye sermaye girişlerini de değerlendirdi ve "Önümüzdeki günlerde Türkiye'ye çok ciddi ve kalıcı sermaye girişlerinin olacağını göreceğiz. Büyük hacimli Körfez sermayesinin gelmesi için uygun finansal araçlar oluşturulmuş durumda" dedi.
Olağanüstü hal OHAL kapsamında çıkartılan 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararname KHK ile kayyım yetkileri Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna TMSF devredilen veya Fonun kayyım olarak atandığı şirketlerde ilişkili bakanın onayı ile yeni şirket kurulmasına karar Gazete'de yayımlanan KHK'ya göre, kayyımların yetkileri TMSF'ye devredilen veya Fonun kayyım olarak atandığı şirketlerde, şirketin ortaklarının şirkette sahip olduğu pay oranında yeni kurulacak şirketlerde pay sahibi olmaları koşuluyla şirket yönetim organının önerisi ve Fonun ilişkili olduğu bakanın onayıyla yeni şirket kurulmasına karar halde şirket ortaklarının yeni şirket kurulmasına ilişkin izin ve muvafakati aranmayacak. Kurulacak şirketin sermayesi kayyımların yetkileri TMSF'ye devredilen veya Fonun kayyım olarak atandığı şirket tarafından ayni veya nakdi olarak karşılanacak. Yeni şirket kuruluşuna ilişkin hususlar şirketlerin yönetim organlarınca hazırlanacak ve Fonun ilişkili olduğu bakanın onayına sunulacak. Bakanın onayıyla kuruluş gerçekleşecek ve tescile tabi tüm hususlar her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olmak üzere ilgili ticaret sicilinde resen tescil ve ilan olunacak. Bu fıkra uyarınca gerçekleştirilecek kuruluş işlemleri ilgili mevzuata tabi olmaksızın uygulanacak. Yeni kurulan şirkette kayyımlık yetkisi bir mahkeme veya hakim kararına gerek olmaksızın Fona devredilmiş kayyımlık görevini yürüttüğü şirketlerin genel kurullarının yetkileri, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olunmaksızın Fonun ilişkili olduğu bakan tarafından kayyım olarak atandığı şirketlerde, şirketin doğrudan veya dolaylı borçlarının ödenmesi için öncelikle şirket lehine kefil olan ve şahsi mal varlığı değerlerine kayyım atanmamış ortak, yönetici veya üçüncü gerçek veya tüzel kişilerin mal varlığına müracaat bu kapsamda şirket, borçlarının ödenmesi ya da şirket sermaye ihtiyacının karşılanmasını teminen öncelikle şahsi mal varlığı değerlerine kayyım atanmamış kefillerin varlıklarına müracaat edilmek kaydıyla kefillerin varlıklarının doğrudan veya ticari ve iktisadi bütünlük yoluyla satılması konusunda yetkili olacak. Ayrıca 678 sayılı KHK'ya "Kayyım atanan şirketlerde kefalet" başlığıyla geçici madde eklendi. Buna göre bu KHK ile 37'nci maddenin birinci fıkrasında yapılan değişiklik hükümleri, bu maddenin yayımlandığı tarih itibarıyla başlatılmış olan takip ve tahsil işlemleri hakkında da uygulanacak.
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, şu an itibarıyla kayyum atanan ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna TMSF devredilen 800'den fazla şirket bulunduğunu belirterek, "Bunların toplam aktif büyüklüğü 48 milyar lira civarında, ciroları da 30 milyar liranın üzerinde. Müdahale etmemiş olsaydık şu anda bunların önemli bir bölümünde çok ciddi mali bozulmalar, iflaslar yaşanabilirdi. Bunların profesyonelce yönetilmesi gerekiyor. Şu ana kadar mali yapısı bozulan hiçbir firma olmadı. Hatta birçoğunun mali yapıları düzeldi." dedi. Canikli, NTV'de katıldığı canlı yayında, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. Yılın iki ayı itibarıyla Türkiye ekonomisinin nasıl bir performans gösterdiğine dair soru üzerine Canikli, ekonomi açısından en kötü dönemin geride kaldığını söyledi. Para piyasalarındaki dalgalanmanın boyu ve şiddetinin azaldığını, azalmaya da devam edeceğini dile getiren Canikli, üretim ve istihdamda da en olumsuz tablonun geride kaldığını söyledi. Canikli, piyasalardaki dalga boyunun makul seviyelerde olacağının altını çizerek, "Bu süreç içinde zaman zaman günlük ciddi yüksek oranlı volatilite ortaya çıkabiliyor. Bunlara aldanmamak lazım. Bunlar da geçici. Özellikle 5-6 aydaki dalga boyuyla ve şiddetiyle kıyasladığımızda para piyasalarında son birkaç ayda göreceli bir istikrarın ortaya çıktığını söyleyebiliriz." diye konuştu. Üretim ve talep tarafında da ciddi bir yukarı yönlü hareketin başladığını anlatan Canikli, bunun geçici bir durum olmadığını ve daha da ivme kazanacağını ifade etti. Hanehalkının ağırlıklı olarak güvenlikle ilgili konular nedeniyle taleplerini ertelediğini dile getiren Canikli, piyasadaki alışverişi olumsuz yönde etkileyen bu algının hızla dağıldığının altını çizdi. Söz konusu algının dağılmasını sağlayacak ciddi tedbirlerin hayata geçirildiğini belirten Canikli, "Satın alma gücü artırıldı ve artırılmaya devam ediyor. Önümüzdeki yaklaşık 1 ay içinde 10,8 milyar liralık sadece KOBİ'lere Faizsiz Destek Projesi kapsamında kaynak aktarılacak. Bu aynı zamanda ciddi bir satın alma gücüdür. Bu paranın çok önemli bir bölümü talep olarak ortaya çıkacaktır." değerlendirmesinde bulundu. KGF destekleri ve istihdam Dolar kurundaki dalgalanmaya ilişkin de görüşleri sorulan Canikli, piyasanın hareketlerini tahmin etmenin mümkün olmadığını söyledi. Canikli, piyasalarda aşağı ve yukarı yönlü hareketler olabileceğini ve bunun doğal karşılanması gerektiğini anlatarak, dalgalanmanın dar bir bantta gerçekleştiğine dikkati çekti. KOBİ'lere Kredi Garanti Fonu KGF aracılığıyla sağlanan destekler ve bunun bütçeye maliyeti hakkında da konuşan Canikli, söz konusu kaynağın 3 yıllık maliyetinin 2,7 milyar lira olacağını ifade etti. Bütçe dengesi içinde kaldıklarını ve bundan taviz vermediklerini belirten Canikli, KGF destekli 250 milyar liralık çok geniş bir kredi alanı bulunduğunu kaydetti. Canikli, anılan kredi alanının 3 yıl için bütçeye yükünün 17,5 milyar lira olduğunu anımsattı. Canikli, 2 milyon 100 bin kişilik istihdam paketine ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, "Orada da çok hızlı gidiyoruz. Hedeflerin önündeyiz. Cuma günü aldığımız rakamlara bakılırsa 300 bine doğru gidiyoruz. Ayrıca 200 bin istihdam da toplum yararına çalışma kapsamında. Onu da ilave ettiğiniz de 500 bini geçiyor. Kısa süre içinde 500 bin kişilik istihdam, inanılmaz bir rakam." dedi. TMSF'ye devredilen şirketler Canikli, olağanüstü hal sürecinde TMSF'ye devredilen şirketler ve özellikle vatandaşların yoğun çalıştığı bazı şirketlerin taahhütlerini yerine getirememesi nedeniyle yaşanan mağduriyetlere dair soruya şu yanıtı verdi "Özellikle TMSF'ye devredilen ve konut alanında faaliyette bulunan şirketlerin bir kısmıyla ilgili ciddi mağduriyetler ve sıkıntılar var. Bunlardan bir tanesi Fi Yapı. Fi Yapı şu anda kayyum sıfatıyla TMSF'de. 5 bin 500 civarında konutun parası alınmış, tamamı tahsil edilmiş ama tamamlanmamış. Tamamlanma oranları değişik seviyelerde. Kaynağı da yok. Firmanın bunları tamamlayacak 250 milyon lira civarında bir kaynağa ihtiyacı var. Şöyle güzel bir gelişme oldu. Bir yerde bir arazisi olduğunu anladık. Bununla ilgili değerlemeler yapıldı. Onu paraya çevirerek kalan kısmı tamamlayıp bütün mağduriyetleri inşallah gidereceğiz." Şu an itibarıyla 800'den fazla şirketin TMSF bünyesinde bulunduğunu bildiren Canikli, bunların toplam aktif büyüklüğünün 48 milyar lira civarında, cirolarının da 30 milyar liranın üzerinde olduğunu dile getirdi. "İki seçenek de masada" Bu şirketlerin arasında çok güçlü firmaların da bulunduğunu anlatan Canikli, şunları kaydetti "Bu sistem; kara para aklama, teröre finansman sağlama kapsamında soruşturulan şirketlere soruşturma sonuna kadar kayyum atanması anlamına geliyor. Eğer müdahale etmemiş olsaydık şu anda bunların önemli bir bölümünde çok ciddi mali bozulmalar, iflaslar yaşanabilirdi. Onun da emareleri ortaya çıkmaya başlamıştı. Çünkü mahkemenin durduğu yer ve öncelikleri farklı. Orada ceza soruşturması yapılıyor. Mahkemenin odaklandığı nokta orası ama bunların da profesyonelce yönetilmesi gerekiyor. Onunla ilgili kanun hükmünde kararname ile müdahale ettik. O tarihten bu yana TMSF tarafından yönetiliyor. Mali yapısı bozulan hiçbir firma olmadı. Hatta birçoğunun mali yapıları düzeldi. Örneğin Koza Altın, 15 Temmuz öncesinde halka açık bir şirket. Şu anda fiyatları 15 Temmuz öncesinden daha fazla yükselmeye başladı." Canikli, anılan firmaların satışıyla ilgili, "Hukuk gereği, mahkeme sonuçlanana kadar bunlar kalacak. Mahkeme bunları suçlu bulursa müsadere kararı verip, devlete aktaracak suçlu olmazsa sahiplerine iade edecek. Teorik olarak bunların büyük bir bölümü müsadere edilecek ama şu an itibarıyla hukuki olarak iki seçenek de masada. Ancak mali yapısı bozulmuş, zarar eden ya da firmaların finansman ihtiyacını karşılamak amacıyla firmaların bir kısmı, bazı varlıkları ya da zarar edenlerin tamamı satılabilir. Çünkü zarar eden bir firmanın faaliyetine devam etmesi demek zararının artması demek." diye konuştu.
Öz Ağaç-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Dolu - "Bu hainler cezasız kalmayacak ve kalmamalı. Bunlar masum halkın üzerine acımasızca bomba yağdırdı. Bu hainler yargı önünde hesap verirken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükumetimiz masum kişilerin zarar görmeyeceğinin garantisini vermiştir" Kaynak Anadolu Ajansı Eklenme 08 Ekim 2016 2000 Öz Ağaç-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Av. Tuncay Dolu, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında TMSF yetkililerinin kayyum olarak atandığı Alfemo AŞ'nin çalışanlarına hitaben, ''Bu hainler yargı önünde hesap verirken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükumetimiz masum kişilerin zarar görmeyeceğinin garantisini vermiştir, kayyum atanması demek çalışan bir işletmenin kapanması demek değil aksine devlet güvencesi ile devam etmesi demektir'' dedi. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu TMSF yetkililerinin kayyum olarak atandığı İzmir'in Torbalı ilçesinde kurulu olan mobilya üreticisi Alfemo AŞ'ye ait fabrikada, işçilere, HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Öz Ağaç-İş Sendikasınca yürütülen proje kapsamında iş sağlığı ve güvenliği, iş hukuku, sosyal güvenlik ve mobbing eğitimleri verildi. Eğitim kapsamında sendikanın Genel Başkan Vekili Av. Tuncay Dolu, fabrika çalışanlarına yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgiler verdi. Dolu, işçilerden gelen "İşimize son verilecek korkusu ile çalışıyoruz, Ne yapacağız?" sorusu üzerine, TMSF'ye devredilen mobilya devinin şu anki durumu hakkında ve çalışanların hakları konusunda fabrika işçilerine açıklamalarda bulundu. FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine dikkat çeken Dolu, işçilere şöyle seslendi''Ülkemiz ve bizler 15 Temmuz'da çok önemli bir badire anlattık. Eğer hainler o gece istediklerini alsalardı ne vatan ne ekmek ne de iş kalırdı. O geceyi hainlerin hedef aldığı Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde hava saldırısının altında geçiren ve yaralanarak 15 Temmuz Gazisi olan bir kardeşiniz olarak şunu kesinlikle söyleyebilirim ki bu hainler cezasız kalmayacak ve kalmamalı. Bunlar masum halkın üzerine acımasızca bomba yağdırdı. Bu hainler yargı önünde hesap verirken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve hükumetimiz, masum kişilerin zarar görmeyeceğinin garantisini vermiştir. Sizin ekmek tekneniz bir dünya markasıdır ve TMSF'ye devredilmesi sizi korkutmamalı. Kayyum atanması demek çalışan bir işletmenin kapanması demek değil aksine devlet güvencesi demektir. Sizler işinizi en iyi şekilde yapmaya devam edin. Sayın Cumhurbaşkanımız da zaten bu tarz fabrikaların kapatılmasını istememektedir." İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ/PDY'ye "himmet" adı altında finansal destek sağlandığı iddiasıyla yürüttüğü soruşturma kapsamında savcılığın talebi üzerine İzmir Sulh Ceza Hakimliğince, Alfemo AŞ'ye 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin KHK 13. ve 19. maddeleri ve CMK'nın 133. maddesi uyarınca kayyum tayin edilmesine karar verilmiş, 1 Ekim'de şirkete TMSF yetkilileri kayyum olarak atanmıştı. Youtube'dan takip etmek için tıklayınız Bu Habere Tepkiniz
tmsf ye devredilen şirketlerden alacaklı olanlar